Yazsa...

Yazsa...


Yazsa... okuyacaklardı. Kimse okusun istemiyordu. Kimseyle o kadar samimi olamazdı. Hem küçücük bir söz, düşünülmeden söylenen, yerle yeksan edebilirdi kendi içinde zorla ayakta tutabildiği duygu dünyasını. Bunu asla göze alamazdı. Zaten kimseden bir şey istediği yoktu. Boyuna çaresiz bir durumdu kendisininki. Kaderin uzun uzadıysa oturup tasarladığı, insanın suçlayacağı birini bulamadığı ve gittikçe demlenen acısını bir koyun misali uysalca benimsediği, haince bir yazgısı vardı.

Yorumlar